Copyright © 2020 Bu sitede kullanılan tüm içeriklerin telif hakları "Prof. Dr. Zeki Tunç" a aittir.

Katarakt operasyonları çok eski tarihlerden beri ta eski Mısır'dan beri yapılan bir cerrahi operasyondur. Ve yeryüzündeki en sık yapılan cerrahilerden bir tanesiydi. Bu lazerle gözlük atma operasyonları çıkıncaya kadar. Katalog operasyonları tarihsel olarak çok gelişme gösterdiler. Önce Hintler'in yaptığı tekniği çok iyiydi. Sonra bunu Araplar aldı. Sonra Avrupalılar bunu geliştirdiler falan ve bugün günümüze artık FAKO ve tekniği gelmiştir. Halkın bildiği gibi bir lazer enerjisi kullanılarak yapılan bir lazerle katarakt cerrahisi değildir. Burada yanlış anlaşılma var. Burada kullanılan enerji ultrason enerjisidir. Ultrason titreşimleriyle biz kataraktı gözün içerisinde fıtıklayarak kırıyoruz ve kırılmış olan kataraktı da oradan emiyoruz. Bunu yaparken de çok modern bir cerrahi aletler kullanılarak neredeyse bir buçuk iki milimetreden göze girip bu küçücük delikten bu işlemi hallettikten sonra göz merceğini olmuş göz merceğini çıkardıktan sonra yine o küçük delikten lensi katlayarak gözün içerisine Sokuyoruz yeni lensi ve böylece hiç sütur falan konmadan yani dikiş falan koymadan katarakt ameliyatı bitmiş oluyor. Şimdi yer olarak kataraktın yerini birisinin arkasında olarak düşünürsek biz buraya çok küçük ince deliklerden iki yerden giriyoruz ve şuradaki merceği opak olan merceği boşaltıp bunun içerisine şeffaf olan yeni merceği yerleştiriyoruz. Böyle yerleştirilmiş bir mercek ömür boyunca yer yerinden oynamaz. Ve hastaların ameliyat sonrası komplikasyonları bu teknikte daha az olur. Yeter ki ameliyatı yapıldığı zaman düzgün yapalım.