Lazerle katarakt cerrahisi biraz daha spekülasyon yaratsın diye bıçaksız cerrahi denmektedir. Bunun bize getirdiği avantaj şudur. Kesilerimizi biz çok kaliteli ve istediğimiz miktarda yapan özel bıçaklarla yaparız. Zaten yaptığımız kesi de iki nokta iki milimetredir. Bunun için sadece iki nokta iki milimetre kesi yapan tığ gibi küçük bir bıçakla göze gireriz. Bunu bıçakla da yapabiliriz. Lazerle de yapabiliriz. Yani bıçaksız dediğimiz şey bu kadar fazla da abartıya gitmeyecek bir yöntem. Daha sonra kapsül dediğimiz göz merceğinin etrafını saran bir zar vardır. Bu zarın yuvarlak bir şekilde soyulması gerekir. Bu soyulma esnasında biz manuel olarak dediğimiz normal tekniğinde bir penset ile o zarı güzelce soyarız. Bu tecrübeli bir cerrah için gayet de zevkle yapılan bir işlemdir. Yeni gelişmekte olan, cerrahisi yeni gelişen kişilerde ise bunu lazerle yapmak daha kolay gelmektedir. Böyle bir lazerin güvenlik açısından artı değeri vardır. Daha sonra lensin kendisinin yani kataraktın kendisinin parçalanması metodunu ultrasonla ya da lazerle yapabiliriz. Burada da yine dediğim gibi tecrübeli bir cerrah bunu ultrason tekniğiyle çok hızlı bir şekilde yapar. Yeni yetiştirmekte olan tekniğini yeni geliştirmekte olan kişiler ise lazerle olduğu zaman daha güvenli bir şekilde yaparlar. Bunu da ha anlatılır. Hasta isterse lazerli isterse normal mikrocerrahi ve fakülasyon tekniğiyle ameliyatını kabul eder.