Sarı Nokta Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Sarı nokta hastalığı, makulanın yaşa bağlı dejenerasyonu sonucu meydana gelen dejeneratif bir hastalıktır. Sarı nokta hastalığı, gözün arkasında bulunan retinanın merkezi olan sarı noktada bir hastalığın oluşması olarak tanımlanabilir. Sarı nokta denmesindeki sebep ise retinanın bu alanında sarı pigmentlerin normalden daha fazla olmasıdır.

Sarı Nokta Hastalığı Neden Olur?

• Sarı nokta hastalığı özellikle 50 – 55 yaşından itibaren görülür ve yaşın ilerlemesi ile birlikte giderek ilerler. Sarı nokta hastalığının 60 – 65 yaşlarındaki görülme sıklığı %6 – 7 civarındayken, 80 yaşlarına gelindiğinde bu oran %20’lere kadar ulaşmaktadır. Yani hemen hemen 5 kişiden 1’inde bu hastalığa rastlanmaktadır.
•  Sarı nokta hastalığının görülmesinde en etkili rol oynayan faktörlerden biri genetik geçiştir. Ailede sarı nokta hastalığı geçmişi bulunuyorsa hastalığın ortaya çıkma ihtimali de artmaktadır.
• Hipertansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kolesterol ve kalp – damar hastalıkları olan kişilerde sarı nokta hastalığının görülme sıklığı artmaktadır.
• Dengesiz ve sağlıksız beslenmek. Özellikle göz için yararlı mineraller ve vitaminler içeren besinler ile yeterince beslenmemek.
• Hareketsiz bir yaşam sürmek.
• Uzun süredir ve fazla miktarda sigara kullanıyor olmak.
• Ultraviyole ışınlara maruz kalmak (özellikle açık renkli gözlerde) gibi faktörler dokuların yapısını bozarak sarı nokta hastalığına sebebiyet verebilmektedir.

Sarı nokta hastalığı kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki şekilde görülmektedir. Kuru tip, sarı nokta hastalığının en sık karşılaşılan tipidir. Kuru tip sarı nokta hastalığı, yaşın ilerlemesine bağlı olarak yaş tipe dönüşebilmektedir.

Yaş tip, sarı nokta hastalığının ilerlemiş ve görme kaybı ile sonuçlanan çeşididir. Laser veya ilaç enjeksiyonu (iğne) ile tedavi edilebilmektedir. Ancak sinir hücreleri kendini yenileyemediği için hastalığın ilerlemesi ile meydana gelen hasarların geri dönüşü olmamaktadır. Yaş tip sarı nokta hastalığında uygulanan tedaviler de görmenin korunması ve arttırılmasına yöneliktir. Başka bir deyişle bu tedavilerin amacı sarı nokta hastalığının yol açtığı hasarı mümkün olduğunda sınırlamaya çalışmaktır. Bu nedenle göz içi enjeksiyonlar gözde retina altı sıvı biriktikçe ve retinal kanama oldukça tekrarlanmakta ve hastalığın yol açacağı daha ileri bir tahribatın da bu şekilde önüne geçilmektir.  Yani sarı nokta hastalığında tam bir iyileşmeden söz etmek mümkün değildir.

Sarı nokta hastalığından korunmada beslenme çok önemli olmaktadır.  Böylece kuru tip sarı nokta hastalığının da ilerlemesi durdurulabilmektedir. Doğru beslenme hastalığın ilerleme ihtimalini ciddi oranda azaltmaktadır. Beslenmenin yanı sıra güneş ışınlarına maruz kalmak ve sigara kullanımı da yine yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi bu hastalığı tetikleyen başlıca faktörler arasında olmaktadır.

Bu nedenle kuru tip sarı nokta hastalığı olan birey bu unsurlara karşı önlem almalı; sigara kullanımını bırakmalı, güneş ışınlarından korunmalı ve beslenme alışkanlıklarını özellikle göz için yararlı olan mineral ve vitaminlere göre yeniden düzenlemelidir. Örnek vermek gerekirse, kuru tip evresinde olan bir hasta özellikle Omega 3 ağırlıklı beslenmelidir.